Tom is quite enterprising.
- Tom oldukça girişimci.
Tom is an enterprising young man.
- Tom girişimci genç bir adam.
The company is owned by a group of entrepreneurs who started it right after the war.
- Şirket savaştan hemen sonra başlayan bir grup girişimci tarafından alındı.
Otto Lilienthal was a German engineer and entrepreneur.
- Otto Lilienthal bir Alman mühendis ve girişimciydi.
This initiative strives to promote writing in Occitan.
- Bu girişim, Oksitanca yazmaya teşvik etmek için çaba göstermektedir.
It is a nice initiative.
- Bu güzel bir girişim.
Attempts to negotiate a peace treaty failed.
- Barış anlaşması görüşme girişimleri başarısız oldu.
Tom is attempting to climb the rock.
- Tom kayaya tırmanma girişiminde bulunuyor.
I wish my venture would work out.
- Keşke girişimim başarılı olsa.
If I don't come back, the venture will probably be unsuccessful.
- Eğer geri gelmezsem, girişim muhtemelen başarısız olur.
Thanks to your initiatives we've been recognized as a progressive and forward-thinking enterprise by the press.
- Girişimleriniz sayesinde basın tarafından ilerici ve ileriye dönük düşünce kuruluşu olarak tanınmaktayız.
Stanford University has educated entrepreneurs like Larry Page and Sergey Brin.
- Stanford Üniversitesi, Larry Page ve Sergey Brin gibi girişimcileri eğitti.
Your attempt to retrieve your password was not successful. Please try again.
- Şifrenizi geri alma girişiminiz başarılı değildir. Lütfen tekrar deneyin.
He accomplished the great undertaking at last.
- Sonunda büyük bir girişimi başardı.
This is a huge undertaking.
- Bu büyük bir girişim.
Would you like to take a crack at the job?
- İşte son bir girişimde bulunmak ister misin?
In difficult times like these, no ordinary degree of effort will get our company out of danger.
- Böyle zor zamanlarda girişimin hiçbir sıradan derecesi şirketi tehlikeden uzak tutmayacaktır.