girdap

listen to the pronunciation of girdap
Turkish - English
Turkish - Turkish
1. Suların dönerek çukurlaştığı yer.2. Tehlikeli yer; mühlike; tehlikeli yer ve zaman
Tehlikeli yer veya durum
Tehlikeli yer veya durum: "Biz, aksiyonu olmayan teorilerin girdaplarında boğulmuşuzdur."- A. İlhan
Anafor
Bir engelle karşılaşan su veya hava akıntısının dönerek ve çukurlaşarak yaptığı çevrinti, ters akıntıların oluşturduğu dönme, burgaç, anafor
Bir engelle karşılaşan su veya hava akıntısının dönerek yaptığı çevrinti, ters akıntıların oluşturduğu dönme, burgaç
burgaç
girdap
Favorites