ülke, benzersiz büyük ve devasa.
- The country is unique, grand and gigantic!
Ağ devasa dinamik bir ağ.
- The Web is a gigantic, dynamic document.
O, kocaman bir eve sahip.
- She owns a gigantic house.
O futbol oyuncusu dev gibidir.
- That football player is gigantic.
Dev gibi bir kuş ona doğru uçarak geldi.
- A gigantic bird came flying toward him.
Tom çok büyük bir risk alıyor.
- Tom is taking a tremendous chance.
Tom çok büyük bir risk alıyor.
- Tom is taking a tremendous chance.
Deprem büyük bir deniz dalgası yarattı.
- The earthquake created a tremendous sea wave.
Burası çok fazla ağrıyor.
- It hurts tremendously here.
... big, gigantic and stupendous animals were dinosaurs, for that whole time! ...
... and angry and fun and, like, we have this gigantic bridge that be drops down from the ...