gidişme

listen to the pronunciation of gidişme
Turkish - English
itchiness
{i} state of being itchy, scratchiness, itchy sensation
The state of being itchy
gidiş
going

A heavy rain prevented me from going. - Şiddetli yağmur gidişimi engelledi.

I'll never forget going to Hawaii with her. - Onunla Hawai'ye gidişimizi hiç unutmayacağım.

gidiş
{i} go
gidiş
conduct
gidiş
proceeding
gidiş
march
gidiş
movement
gidiş
egress
gidiş
departure

He put off his departure till Sunday. - Gidişini Pazara kadar erteledi.

Tom has decided to put off his departure. - Tom gidişini ertelemeye karar verdi.

gidiş
pattern
gidiş
tack
gidiş
stream
gidiş
egression
gidiş
deportment
gidiş
in going
gidiş
of going
gidiş
manner of life, way of living
gidiş
(Hukuk) trend

The trend isn't looking good. - Gidişat iyi görünmüyor.

gidiş
outgoing
gidiş
process
gidiş
tenor
gidiş
departure, leaving
gidiş
sequence
gidiş
manner of going, pace
gidiş
pace, tempo
gidiş
behavior, attitude, conduct
gidiş
departure, going; course; movement, gait; conduct, way of life
gidiş
gill
gidiş
gait
gidiş
tempo
gidiş
departures
gidişmek
to itch, feel itchy
gidişmek
itch