gibi hissetmek

listen to the pronunciation of gibi hissetmek
Turkish - English
feel like
to have a desire for something, or to do something
have an inclination for something or some activity; "I feel like staying in bed all day"; "I feel like a cold beer now
gibi hisset
feel like

Mary’s cat is so sweet that I really don’t mind him curling up in my lap, but the way he insists on kneading my legs with his claws makes me feel like a pincushion. - Mary'nin kedisi o kadar tatlı ki onun kucağımda kıvrılıp yatmasını gerçekten umursamıyorum fakat pençeleriyle bacaklarımı ovmakta ısrar etme tarzı bana iğne yastığı gibi hissettiriyor.

All the other children in the school had rich parents, and he was beginning to feel like a fish out of water. - Okuldaki diğer tüm çocukların zengin ebeveynleri vardı, ve o sudan çıkmış bir balık gibi hissetmeye başlıyordu.

dışlanmış gibi hissetmek
feel left out
gibi hissetmek
Favorites