Turkish - English
Definition of gi̇yoti̇n in Turkish English dictionary
- giyotin
- guillotine
Charles the First of England was guillotined.
-I. Charles giyotinle idam edildi.
Queen Marie Antoinette was guillotined.
-Kraliçe Marie Antoinette giyotinle edildi.
- giyotin
- a device used for carrying out executions by decapitation consists of a tall upright frame from which a blade is suspended
- giyotin
- (kâğıt) paper cutter
- giyotin makas
- guillotine shears
- giyotin zayıflatıcı
- guillotine attenuator
- giyotin ile idam etmek
- guillotine
- giyotin makaslar
- guillotine scissors
- giyotin pencere
- sash window
- giyotin pencere
- (İnşaat) guillotine window
- giyotin pencere
- hung sash
- giyotin pencere mandalı
- (İnşaat) sash fastener
- giyotin sistemi
- (Havacılık) guillotine system
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of gi̇yoti̇n in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) Fr. Eskiden Fransa'da idam cezalarının infazı için kullanılan, kafa kesmeye yarar âlet
- giyotin
- idam mahkumlarının kafasını keskin bir metal bıçak ile kesmek prensibiyle yapılmış idam aracı
- giyotin
- Fransa'da ölüm cezasına çarptırılanların başını kesmek için kullanılan araç
Related Terms
gi̇yoti̇n
Hyphenation
gi̇·yo·ti̇nResimler
History
Favorites