gezilmiş

listen to the pronunciation of gezilmiş
Turkish - English
(Bilgisayar) visited
past participle of visit
That which has received a visit or visits
gez
ambulate
gez
(Askeri) back sight
gez
wander

I had some free time, so I wandered around town. - Biraz boş zamanım vardı, bu yüzden şehri gezdim.

The boy was wandering about the town. - Çocuk kasabayı geziniyordu.

gez
{f} tour

Why did we have to come on this tour? It's really boring. - Neden bu geziye gelmek zorundaydık? Gerçekten çok sıkıcı.

Do you have any sightseeing tours of this town? - Bu şehirle ilgili gezi turlarınız var mı?

gez
{f} loafing
gez
{f} jaunt
gez
{f} touring

Tom is still touring with Mary's band. - Tom hâlâ Mary'nin grubuyla geziyor.

Tom is touring with Mary's band. - Tom Mary'nin grubuyla geziyor.

gez
{f} wandering

The boy was wandering about the town. - Çocuk kasabayı geziniyordu.

I don't want Tom wandering around the mall by himself. - Tom'un alışveriş merkezinde tek başına gezinmesini istemiyorum.

gez
sightsee

Do you have any sightseeing tours of this town? - Bu şehirle ilgili gezi turlarınız var mı?

Tom went sightseeing. - Tom gezi turuna gitti.

Gez
(Askeri) rear sight
gez
hindsight
gez
plumb line
gez
(silah) notch
gez
notch in an arrow
gez
rope with knots at intervals for measuring ground
gez
(silah) backsight; (ok) notch
gez
backsight
gez
rear sight (of a gun)
gez
cubit
Turkish - Turkish

Definition of gezilmiş in Turkish Turkish dictionary

GEZ
(Osmanlı Dönemi) f. Arşın, endaze
GEZ
(Osmanlı Dönemi) Tâlim için yapılmış kısa ok
GEZ
(Osmanlı Dönemi) Okun çentiği
GEZ
(Osmanlı Dönemi) İlgın ağacı
gez
Yapı işlerinde kullanılan çekül
gez
Tüfek, tabanca gibi ateşli silâhlarda namlunun gerisinde bulunan ve nişan alırken arpacıkla birlikte göz ile hedef arasında aynı doğru üzerine getirilen kertik
gez
Yer ölçmeye yarar düğümlü ip
gez
Okun, kirişe geçen ucundaki kertik
gez
Talim için yapılmış kısa ok
gez
Okun kirişe geçen ucundaki kertik
gezilmiş
Favorites