Why did we have to come on this tour? It's really boring.
- Neden bu geziye gelmek zorundaydık? Gerçekten çok sıkıcı.
The purpose of our trip is to visit friends and see some tourist spots.
- Gezimizin amacı arkadaşları ziyaret etmek ve bazı turistik noktaları görmektir.
I will be traveling in Europe for two months.
- İki aylığına Avrupa'yı geziyor olacağım.
We're going to travel to Estonia at the beginning of next month.
- Önümüzdeki ayın başında Estonya'ya geziye gideceğiz.
You will benefit by a trip abroad.
- Yurt dışında bir gezi size yarar sağlayacaktır.
I've been invited on a trip abroad, but I don't want to go.
- Yurt dışında bir geziye davet edildim, ama ben gitmek istemiyorum.
I want to get a sightseeing visa.
- Bir gezi için vize almak istiyorum.
Do you have any sightseeing tours of this town?
- Bu şehirle ilgili gezi turlarınız var mı?
We are going on a journey next month.
- Gelecek ay geziye çıkıyoruz.
I want to go on a journey around the world if possible.
- Ben mümkünse dünyanın etrafında bir geziye çıkmak istiyorum.
He's the one who made an excursion there.
- Oraya geziye giden odur.
Most students do the sights of Kyoto on their school excursion.
- Çoğu öğrenci okul gezilerinde Kyoto'nun görülmeye değer yerlerini geziyorlar.
It rains so often in the wet season that it's hard to plan outings.
- Yağışlı mevsimde o kadar sık yağmur yağar ki gezintileri planlamak zordur.
They chartered a bus for the firm's outing.
- Firmanın gezileri için bir otobüs kiraladılar.
The man walked around the corner.
- Adam köşenin çevresinde gezindi.
She walked around looking for him.
- Onu arayarak etrafta gezindi.
Tom is touring with Mary's band.
- Tom Mary'nin grubuyla geziyor.
Tom is still touring with Mary's band.
- Tom hâlâ Mary'nin grubuyla geziyor.
Don't accept rides from strangers.
- Yabancılardan gezinti kabul etmeyin.
I had to wait for a ride.
- Gezinti için beklemek zorunda kaldım.
I anticipate that there will be problems on their expedition.
- Onların gezisinde sorunlar olacağını tahmin ediyorum.
Some problems are expected on their expedition.
- Onların keşif gezisinde bazı sorunlar bekleniyor.