gezide

listen to the pronunciation of gezide
Turkish - English
In trips
gezi
tour

I'm looking forward to touring bookstores in the US. - Amerika'daki kitapçılarda gezinmeyi dört gözle bekliyorum.

I'm going to take you on a tour. - Seni bir geziye çıkaracağım.

gezi
travel

I will be traveling in Europe for two months. - İki aylığına Avrupa'yı geziyor olacağım.

We're going to travel to Estonia at the beginning of next month. - Önümüzdeki ayın başında Estonya'ya geziye gideceğiz.

gezi
trip

Some day we'll take a trip to India. - Bir gün biz Hindistan'a gezi yapacağız.

The trip calls for a lot of money. - Gezi çok fazla para gerektirir.

gezi
sightseeing

Tom went sightseeing. - Tom gezi turuna gitti.

He went to Hawaii to do some sightseeing. - O, gezi turu yapmak için Hawaii'ye gitti.

gezi
journey

I want to go on a journey around the world if possible. - Ben mümkünse dünyanın etrafında bir geziye çıkmak istiyorum.

We are going on a journey next month. - Gelecek ay geziye çıkıyoruz.

gezi
excursion

He's the one who made an excursion there. - Oraya geziye giden odur.

Most students do the sights of Kyoto on their school excursion. - Çoğu öğrenci okul gezilerinde Kyoto'nun görülmeye değer yerlerini geziyorlar.

gezi
excursion, journey, tour, trip; outing, promenade, walk, ride
gezi
promenade, esplanade, place for strolling
gezi
locomotion
gezi
outing

It rains so often in the wet season that it's hard to plan outings. - Yağışlı mevsimde o kadar sık yağmur yağar ki gezintileri planlamak zordur.

They chartered a bus for the firm's outing. - Firmanın gezileri için bir otobüs kiraladılar.

gezi
promenade
gezi
itineration
gezi
walk

She walked around looking for him. - Onu arayarak etrafta gezindi.

Armstrong walked around. - Armstrong, etrafta gezindi.

gezi
parade
gezi
touring

I'm looking forward to touring bookstores in the US. - Amerika'daki kitapçılarda gezinmeyi dört gözle bekliyorum.

Tom is touring with Mary's band. - Tom Mary'nin grubuyla geziyor.

gezi
esplanade
gezi
ride

Would you like a ride? - Bir gezinti ister misiniz?

Tom likes long bus rides. - Tom uzun otobüs gezintilerini seviyor.

gezi
(Bilgisayar) expedition

I anticipate that there will be problems on their expedition. - Onların gezisinde sorunlar olacağını tahmin ediyorum.

Some problems are expected on their expedition. - Onların keşif gezisinde bazı sorunlar bekleniyor.

gezi
circuit
gezi
voyage
gezi
sıghtseeıng
gezi
excursion, outing; tour
gezi
{i} run
Turkish - Turkish
gezide
Favorites