I am just a wanderer, seeking for purity of a soul.
- Ben sadece bir gezginim, bir ruhun saflığını arıyorum.
I am just a traveller who seeks the purity of the soul.
- Ben yalnızca ruhun saflığını arayan bir gezginim.
Many travellers decided to rent a car instead of travelling by train to their destinations.
- Birçok gezgin gidecekleri yerlere trenle seyahat etme yerine bir araba kiralamaya karar verdiler.
The confused travelers realized they were headed toward the wrong town.
- Kafaları karışmış gezginler yanlış şehre doğru yöneldiklerini fark ettiler.
The traveler stopped to ask me the way.
- Gezgin bana yol sormak için durdu.