Gürültüye alışmak uzun zamanımı aldı.
- It took me a long time to get used to the noise.
Evlilik hayatına alışmak uzun zaman alır.
- It takes a lot of time to get used to married life.
Arabayla istasyondan amcamın evine varmak yaklaşık sadece beş dakika aldı.
- It took only about five minutes to get to my uncle's house from the station by car.
Yokohama'ya varmak iki saatimi aldı.
- It took me two hours to get to Yokohama.
İşe başlamak istiyorum.
- I want to get to work.
Çalışmaya başlamak zorundayım.
- I have to get to work.
Burada yaşamaya alışmak biraz zaman alacak.
- It'll take some time to get used to living here.
Yeni bir yere alışmak her zaman zaman almaktadır.
- It always takes time to get used to a new place.
Tom çatıya ulaşmak için merdivene tırmandı.
- Tom climbed up a ladder to get to the roof.
Onlar Avrupa'ya ulaşmak için umutsuzdu.
- They were desperate to get to Europe.
Peruk takmaya alışmak biraz zaman alacak.
- It'll take some time to get used to wearing a wig.
Burada yaşamaya alışmak biraz zaman alacak.
- It'll take some time to get used to living here.
He's refusing to testify. I think the Mob got to him.
This job's really getting to me. I don't know how much longer I'll last.
... communities get used to this in normal time so that it's a ...
... okay so if that taking gave a little bit longer to get used to you ...