Güvenlikten geçmek zorundayız.
- We have to get through security.
İstasyona erken varmak için çaba harcadı.
- He made an effort to get to the station early.
Vienna'ya yürüyerek varmak ne kadar sürer?
- How long does it take to get to Vienna on foot?
İşe başlamak istiyorum.
- I want to get to work.
Çalışmaya başlamak zorundayım.
- I have to get to work.
Telefonda sana ulaşmaya çalıştım,ancak bu mümkün olmadı.
- I tried to reach you on the phone, but I was unable to get through.
Ben sana telefonla ulaşmaya çalıştım ama başaramadım.
- I tried to reach you on the phone, but I was unable to get through
Adaya ulaşmak onlar için zordu.
- It was hard for them to get to the island.
Onlar Avrupa'ya ulaşmak için umutsuzdu.
- They were desperate to get to Europe.
He's refusing to testify. I think the Mob got to him.
This job's really getting to me. I don't know how much longer I'll last.