Teniste iyileşmek istiyorum.
- I want to get better at tennis.
Biz iyileşmek zorundayız.
- We have to get better.
Ben gitarda iyileşmek istiyorum.
- I want to get better at guitar.
Biz iyileşmek zorundayız.
- We have to get better.
Fransızca konuşmada daha iyi olmak istiyorum.
- I want to get better at speaking French.
Tom Fransızcada daha iyi olmak istiyor.
- Tom wants to get better at French.
O iki hafta içinde iyileşecek.
- He will get better in two weeks.
İnşallah yakında iyileşirsin.
- Hope you'll get better soon.
Many people returned to work a bit anxious, they acknowledged, but grimly determined not to let terrorists get the better of them.