get rid of

listen to the pronunciation of get rid of
English - Turkish
kurtulmak

Kötü bir alışkanlıktan kurtulmak kolay değildir. - It's not easy to get rid of a bad habit.

Kötü bir alışkanlıktan kurtulmak kolay değildir. - It is not easy to get rid of a bad habit.

başından savmak
yakayı sıyırmak
-i yok etmek; -i ortadan kaldırmak, -i bertaraf etmek
kurtulmak (birisinden)
atlatmak
kökünü kazımak
ortadan kaldırmak
sepetlemek
üstünden atmak
safra atmak
bertaraf etmek
baştan savmak
bir şeyden kurtulmak
yakayı kurtarmak
elden çıkarmak
yok etmek
kovmak
siktir etmek
defetmek
-den kurtulmak
kurtul

Kötü bir alışkanlıktan kurtulmak kolay değildir. - It is not easy to get rid of a bad habit.

Tom bu ilacı alırsa soğuk algınlığından kurtulabileceğini söylüyor. - Tom thinks he can get rid of his cold if he takes this medicine.

(birini) savmak, başından savmak
(istenmeyen bir şeyden) kurtulmak
-den kurtulmak; -i başından savmak/atmak; -i defetmek/kovmak: How did you get rid of them? Onları nasıl başından savdın?
yakasını sıyırmak
öldürmek
başından atmak
temizlemek
savmak
savuşturmak
avoid
{f} kaçınmak

Biz yoğun trafikten kaçınmak amacıyla, Noel için evde kaldık. - We stayed home for Christmas, so as to avoid heavy traffic.

Sabahleyin bir koşuşturmadan kaçınmak için bugün biraz geç saatlere kadar çalışacağım. - Today I'm working a little late so as to avoid a rush in the morning.

avoid
önlemek

Lütfen kazaları önlemek için elinizden geleni yapın. - Please try your best to avoid accidents.

Eğer kolesterolü önlemek istiyorsanız yanında yağ olmadan yağsız et yiyin. - If you want to avoid cholesterol, eat lean meat with no fat.

avoid
sakınmak

Bir kokarcayı vurmayı sakınmaktan caydım. - I swerved to avoid hitting a skunk.

avoid
{f} savuşturmak
avoid
{f} -den kaçınmak; -den çekinmek
avoid
çekinmek
avoid
içtinap etmek
avoid
fesholunur avoidance sakınma
avoid
alıkoymak
avoid
kurtulmak

Sami, tutuklamaktan kurtulmak için Mısır'a kaçtı. - Sami fled to Egypt to avoid arrest.

avoid
kaçmak
avoid
engel olmak
avoid
yanaşmamak
avoid
{f} -den sakınmak
avoid
{f} uzak durmak
avoid
(fiil) kaçınmak, savuşturmak, sakınmak, önlemek, uzak durmak, korunmak; iptal etmek
avoid
{f} -den kurtulmak; -i önlemek
avoid
{f} korunmak

Soğuk algınlığından korunmak için bol miktarda C vitamini al. - Take lots of vitamin C to avoid catching cold.

get of
(deyim) get wind of sth. bir söylentiyi duymak ,haber almak,kokusunu duymak
to get rid of
safra atmak
English - English
to remove, or dispose of, or abolish something

I want to get rid of your influence over my life!.

be released from, go away from, throw out
do away with; "Slavery was abolished in the mid-19th century in America and in Russia"
dispose of; "Get rid of these old shoes!"; "The company got rid of all the dead wood
terminate or take out; "Let's eliminate the course on Akkadian hieroglyphics"
dispose of; "Get rid of these old shoes!"; "The company got rid of all the dead wood"
dispose

He wants to dispose of his books. - He wants to get rid of his books.

see the back of
get rid
send away, free oneself (from something), cause to leave
To get rid of
avoid
get rid of
Favorites