Teniste iyileşmek istiyorum.
- I want to get better at tennis.
Biz iyileşmek zorundayız.
- We've got to get better.
Biz iyileşmek zorundayız.
- We have to get better.
Satrançta iyileşmek istiyorum.
- I want to get better at chess.
Fransızca konuşmada daha iyi olmak istiyorum.
- I want to get better at speaking French.
Tom Fransızcada daha iyi olmak istiyor.
- Tom wants to get better at French.
Onun yakında iyileşeceğini umuyorum.
- I hope that she'll get better soon.
İnşallah o yakında iyileşir.
- I hope he'll get better soon.
Many people returned to work a bit anxious, they acknowledged, but grimly determined not to let terrorists get the better of them.
... although we're trying to get better on that. ...
... And again, those algorithms will get better and better. ...