geschadet

listen to the pronunciation of geschadet
German - Turkish
zarar
English - Turkish

Definition of geschadet in English Turkish dictionary

hurt
{f} ağrımak
damaged
{s} hasarlı

Gemi hasarlı değildi. - The ship was not damaged.

Hasarlı saygınlığını onarmayı denedim. - I tried to repair his damaged prestige.

hurt
{i} yaralı

O yaralı! Ambulans çağır! - He's hurt! Call an ambulance!

Tom yaralı tek kişiydi. - Tom was the only one hurt.

damaged
bozulmuş
damaged
zarar verilmiş
damaged
hasara uğramak
hurt
ağrıtmak
hurt
zedelemek (bir uzvu)
hurt
ziyan
damaged
zarar görmüş

Çatı fırtınadan zarar görmüştü. - The roof was damaged by the storm.

Zarar görmüş itibarını tamir etmeye çalıştım. - I tried to repair his damaged prestige.

damaged
{f} hasar ver

Belki ona yanlışlıkla hasar verdim. - Maybe I accidentally damaged it.

Kasırga küçük eve hasar verdi. - The hurricane damaged the small house.

damaged
zarar ver

Kaza, arabasının ön tekerlerine zarar verdi. - The accident damaged her car's front wheels.

Bu skandal, şirketimizin kamuoyundaki imajına ciddi olarak zarar verdi. - This scandal has severely damaged the public image of our company.

damaged
{s} bozuk
damaged
{f} zarar ver: adj.zarar görm
damaged
{s} ezik ve çürük içinde
damaged
{f} hasar ver: adj.hasarlı
damaged
{s} mahvolmuş
German - English