Onun külleri burada gömülüdür.
- His ashes are buried here.
Gömülü hazineyi arıyorduk.
- We were looking for buried treasure.
Onların Park caddesindeki bir evin bodrumunda gömülmüş bir iskelet bulduklarını duydum.
- I heard they found a skeleton buried in the basement of a house on Park Street.
Sami arka bahçesinde gömülmüş bir ceset buldu.
- Sami found a body buried in his backyard.
Nasıl gömülmek istediğini yazdı.
- He wrote how he wished to be buried.
Tom burada gömülmek istediğini söylüyor.
- Tom says that he wants to be buried here.
O, biricik oğlunu gömdü.
- She has buried her only son.
Onlar onu mezarına gömdüler.
- They buried him in his grave.