gerisi

listen to the pronunciation of gerisi
Turkish - English
(İnşaat) wake
rest

Let's hear the rest of the story. - Hikayenin gerisini duyalım.

I'd like three twenties, six fives, and the rest in ones. - Üç yirmilik, altı beşlik ve gerisini birlik istiyorum.

geri
back

He left Japan never to come back. - O asla geri dönmemek üzere Japonya'dan ayrıldı.

What time will you be back? - Ne zaman geri döneceksin?

gerisi boş
nothing else matters
geri
{i} rest

Where are the rest of the files? - Dosyaların geri kalanı nerede?

Please, remember those words for the rest of your life. - Lütfen hayatınızın geriye kalanı için bu kelimeleri hatırlayın.

geri
rear

Tom always looks in the rearview mirror before he backs up. - Tom her zaman geri gitmeden önce dikiz aynasına bakar.

geri
{s} reverse

Tom started the car and put it in reverse. - Tom arabayı çalıştırdı ve onu geri vitese aldı.

geri
behind

He's behind the times in his methods. - O metotlarında zamanın gerisindedir.

The bus was behind schedule. - Otobüs tarifenin gerisindeydi.

cephe gerisi
(Askeri) hinterland
geri
background
geri
remainder
geri
(Bilgisayar) prev
geri
aft
geri
(Bilgisayar) previous
geri
(Bilgisayar) back space
geri
lag
geri
undeveloped
geri
imbecile
geri
(Bilgisayar) back to
geri
provincial
geri
with-
geri
arrears
geri
stupid
geri
(Bilgisayar) bksp
geri
reclaim
geri
(Bilgisayar) backspace
perde gerisi
backstage
Ağlarsa anam ağlar gerisi yalan ağlar
(deyim) There will never be anyone to care for you as much as your mother would do
Ağlarsa anam ağlar gerisi yalan ağlar
(Atasözü) Your mother alone will be wail you
geri
reclaimed
geri
to back
geri
restored to
geri
back in

I will be back in two week's time. - İki haftalık süre içinde geri döneceğim.

Tom is back in his office. - Tom ofisine geri döndü.

geri
back from
cephe gerisi
mil . the area behind the front lines
cephe gerisi desteği
(Askeri) rear guard support
cephe gerisi karargâh
rear echelon
cephe gerisi yedekler
(Askeri) rear guard reserve
geri
the rest, remaining part, remainder, what's left
geri
slow (timepiece)
geri
the past
geri
backward

The dog walked backward. - Köpek geriye doğru yürüdü.

The actress fell backward over the stage. - Aktris, sahne üzerinde geriye düştü.

geri
reversing
geri
backwards

Tom stumbled backwards. - Tom geriye tökezledi.

Tom is walking backwards. - Tom geriye doğru yürüyor.

geri
backward, behind in time or progress, behindhand
geri
retarded, backward
geri
outcome, result
geri
back, rear, reverse; rest, remainder; back, hind; backward, undeveloped; (saat, vb.) slow; stupid, half-witted, imbecile; back, backward(s)
geri
re
geri
posterior
geri
back, backward, to the rear
geri
retro
geri
hind

In hindsight, this was a mistake. - Geriye dönüp baktığımda, bu bir hataydı.

geri
slow

My watch is five minutes slow. - Saatim beş dakika geri kalmış.

As my watch was slow, I missed the special express. - Saatim geri kaldığı için özel ekspresi kaçırdım.

geri
aback
geri
rearward
geri
Back up!/Back!
geri
anus (of an animal)
geri
back, back side, rear, the space behind
geri
with

I think everyone looks back on their childhood with some regret. - Bence herkes biraz pişmanlık ile kendi çocukluğuna geri bakar.

In the end, the Germans were forced to withdraw. - Sonunda, Almanlar geri çekilmeye zorlandı.

geri
pull away
kıyı gerisi
(Askeri) backshore
plaj gerisi kumulu
(Askeri) fore dune
sahne gerisi
(Tiyatro) back of the stage
tavuğun gerisi
(pişmiş) parson's nose
English - English

Definition of gerisi in English English dictionary

Geri
A diminutive of the female given name Geraldine, also used as a formal given name
geri
Kick
gerisi
Favorites