Turkish - English
Definition of geri kalmış in Turkish English dictionary
- underdeveloped
- backward
The backwardness of that country is well known.
-O ülkenin geri kalmışlığı iyi bilinir.
She is backward in expressing her opinion.
-O, fikrini ifade etmede geri kalmış.
- slow
Will you please adjust the clock? It's slow.
-Lütfen saati ayarlar mısınız. Geri kalmış.
The clock is ten minutes slow.
-Saat on dakika geri kalmış.
- behind
The clock is ten minutes behind.
-Saat on dakika geri kalmış.
- geri kalmış bölge
- boondocks
- geri kalmış bölge
- backwoods
- geri kalmış herif
- subman
- geri kalmış yöreler
- back country
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of geri kalmış in Turkish Turkish dictionary
- Az gelişmiş (ülke, toplum)
geri kalmış
Hyphenation
ge·ri kal·mışResimler
History
Favorites