geri gitme

listen to the pronunciation of geri gitme
Turkish - English
reversing
regress
geri gitmek
go back

Tom really misses America and he wants to go back. - Tom Amerika'yı gerçekten özlüyor ve geri gitmek istiyor.

I had to go back to Boston without Tom. - Boston'a Tom'suz geri gitmek zorunda kaldım.

geri git
(Bilgisayar) go back

If you'd told me about it earlier, I could've been free. However, tomorrow I have plans to go back home. - Bana ondan daha önce bahsetseydin, boş olabilirdim. Fakat yarın eve geri gitme planlarım var.

I won't go back there. - Oraya geri gitmeyeceğim.

geri gitmek
return
geri gitmek
reach back
geri gitmek
back up
geri gitmek
reverse
geri git
{f} regressing
geri git
{f} regress
geri git
gone back
geri git
went back
geri gitmek
a) to go back, to return b) to retrogress, to retrograde, to decline c) (taşıtla) to reverse
geri gitmek
retrograde
geri gitmek
regress
geri gitmek
repass
geri gitmek
1. to go back, return. 2. to take a turn for the worse. 3. (for a timepiece) to be slow, lose time
geri gitmek
retrocede
geri gitmek
recede
geri gitmek
(Fiili Deyim ) go astern
geri gitme
Favorites