The symptoms haven't returned.
- Semptomlar geri gelmedi.
I thought you weren't coming back.
- Geri gelmediğini düşündüm.
I have no intention of ever coming back here again.
- Buraya tekrar geri gelmeye niyetim yok.
Dick promised to come back by three o'clock.
- Dick, saat üçe kadar geri gelmek için söz verdi.
I would like to leave this town and never come back.
- Ben bu şehri terk etmek istiyorum ve asla geri gelmek istemiyorum.
Sami wants to come back to this house.
- Sami bu eve geri gelmek istiyor.
I want to come back to Lucca.
- Ben Lucca'ya geri gelmek istiyorum.
I was very glad to get back.
- Geri gelmekten çok memnundum.
Please come back as soon as possible.
- Lütfen mümkün olduğunca kısa sürede geri gel.
You may go out as long as you come back soon.
- Kısa sürede geri gelmen şartıyla dışarı çıkabilirsin.
He gave me a promise to come back soon.
- O,yakında geri gelmek için bana söz verdi.
We had to come back soon because school was about to start.
- Hemen geri gelmek zorundaydık çünkü okul başlamak üzereydi.