geri dönmek, dönmek

listen to the pronunciation of geri dönmek, dönmek
Turkish - English
start back
be deterred; leave on a return trip, go back
geri dönmek
return

You've got a minute to go and return. - Gidip geri dönmek için bir dakikan var.

Her one wish was to return and see her only daughter one last time. - Onun tek isteği, geri dönmek ve tek kızını son bir kez görmekti.

geri dönmek
revert
geri dönmek
regain
geri dönmek
start back
geri dönmek
(Latin) averto
geri dönmek
go back

Do you think I'm too old to go back to school? - Benim okula geri dönmek için çok fazla yaşlı olduğumu düşünüyor musunuz?

Tom didn't want to go back to where he was born. - Tom doğduğu yere geri dönmek istemiyordu.

geri dönmek
cut back
geri dönmek
(Politika, Siyaset) retail
geri dönmek
fetch up
geri dönmek
come back

If you don't want to come back, I'll understand. - Geri dönmek istemiyorsan, anlarım.

We'll have to come back. - Geri dönmek zorunda kalacağız.

geri dönmek
backtrack
geri dönmek
get back

I'll have to get back to you. - Sana geri dönmek zorunda kalacağım.

Tom asked Mary to stay, but she had to get back to work. - Tom Mary'den kalmasını rica etti fakat o işe geri dönmek zorundaydı.

ilkel haline geri dönmek
revert
aynı yoldan geri dönmek
backtrack
geldiği yoldan geri dönmek
retrace one's steps
geri dönmek
(tazı) hark back
geri dönmek
return to

In order to return to our era, what should we do? - Çağımıza geri dönmek için ne yapmalıyız?

I want to return to work. - İşe geri dönmek istiyorum.

geri dönmek
put back
geri dönmek
to come back, to return, to get back
geri dönmek
to come back, go back, return
geri dönmek
turn back

We have to turn back. - Geri dönmek zorundayız.

It's too late to turn back. - Geri dönmek için çok geç.

hızla geri dönmek
double back
işe geri dönmek
get back to the grindstone
ters yüzü geri dönmek
to come/go back empty-handed
geri dönmek, dönmek
Favorites