I wish I could turn back time.
- Keşke zamanı geri döndürebilsem.
You should go back right now.
- Şu an geri dönmelisin.
Do you think I'm too old to go back to school?
- Benim okula geri dönmek için çok fazla yaşlı olduğumu düşünüyor musunuz?
Tom certainly wouldn't be pleased if Mary decided to go back to work.
- Mary işe geri dönmeye karar verse, Tom kesinlikle memnun olmaz.
Do you think I'm too old to go back to school?
- Benim okula geri dönmek için çok fazla yaşlı olduğumu düşünüyor musunuz?
I wish I'd get back to my childhood again.
- Keşke tekrar çocukluğuma geri dönsem.
I'll stay here till you get back.
- Sen geri dönünceye kadar burada bekleyeceğim.
There is no returning to our younger days.
- Daha genç günlerimize geri dönüş yoktur.
The National Center for Education Information says a predicted teacher shortage won't pan out because teachers who left the profession are returning.
- Ulusal Eğitim Bilgi Merkezi Mesleği bırakan öğretmenler geri döndüklerinden dolayı tahmin edilen bir öğretmen açığının sonuç vermeyeceğini söylüyor.
After a long absence, he returned home.
- Uzun bir yokluktan sonra eve geri döndü.
He returned to Japan.
- O, Japonya'ya geri döndü.
He returned home three hours later.
- Üç saat sonra eve geri döndü.
After a long absence, he returned home.
- Uzun bir yokluktan sonra eve geri döndü.