gereksiz yere

listen to the pronunciation of gereksiz yere
Turkish - English
wantonly
superfluously
unduly
redundantly
unnecessarily

Tom thinks that Mary is being unnecessarily cautious. - Tom Mary'nin gereksiz yere ihtiyatlı olduğunu düşünüyor.

There is no reason to be unnecessarily worried about the outbreak. - Salgın konusunda gereksiz yere endişeli olmak için hiçbir sebep yoktur.

needlessly

Why worry needlessly? - Neden gereksiz yere endişe ediyorsun?

gratis
gratuitous
gereksiz yere harcamak
unnecessary to spend
gereksiz yere tekrarlama
tautologous
gereksiz yere telâşlanmak
fuss
gereksiz yere
Favorites