fig. F yoluna koymak; düzeltmek - halten : sich ^ dik durmak - heraus s. gerade (Adv.) (4). - legen duz koymak; tanzim etm. -n.wegs s. -wegs. -richten dogrultmak - so böylesi, ayniyle, aynı suretle, keza; o kadar - stehen l. dik durmak
ßg. (für et.) mesuliyet altinda kalmak; boynunda olm. Dafür muß ich ^. Bu iş benden sorulur. - stellen doğrultmak -s.wegs ; -wegs dogrudan doğruya; dogruca - zu l. s. -aus
German - English
Definition of geradebiegen in German English dictionary