Onlar ya barakada ya da mağarada.
- They're either in the shed or in the den.
Kulübede bir tırmık bulacaksınız.
- You'll find a rake in the shed.
Tom araç kulübesinde saklandı.
- Tom hid in the tool shed.
Hikayeyi dinlerken gözyaşı döktü.
- She shed tears while listening to the story.
Sadece heyecan olsun diye masum kanı döktü.
- He shed innocent blood just for kicks.
A tree sheds leaves in autumn.
Norveç'in çok sayıda boş sığır ahırları var.
- Norway has many old empty cattle sheds.
The crafty thief hid in a tool shed.
- Der listige Dieb versteckte sich in einem Geräteschuppen.