Their marriage has been strained lately because of financial problems.
- Mali sıkıntılar nedeniyle evlilikleri son zamanlarda gerildi.
His weight strained the rope.
- Onun ağırlığı ipi gerdi.
Dad stretched after dinner.
- Babam akşam yemeğinden sonra gerindi.
I can't stretch my right arm.
- Sağ kolumu geremiyorum.
In the most thrilling moment, everyone looked very tense.
- En heyecanlı anda herkes çok gergin görünüyordu.
What Jane said made the atmosphere less tense.
- Jane'in söylediği ortamı daha az gerdi.
Relax. You're all tensed up.
- Rahatlayın. Hepiniz gerginsiniz.
The atmosphere became strained when he came.
- O geldiğinde ortam gerginleşti.
His weight strained the rope.
- Onun ağırlığı ipi gerdi.
My father stretched after dinner.
- Babam akşam yemeğinden sonra gerildi.
Dad stretched after dinner.
- Babam akşam yemeğinden sonra gerindi.
He soon recovered his composure.
- Kısa sürede soğukkanlılığını geri kazandı.
Though the doctor did his best, the patient's recovery was slow.
- Doktor elinden geleni yapmasına rağmen hastanın iyileşmesi yavaş gerçekleşti.
Mongolian nomads live in gers.