Turkish - English
Definition of geniz in Turkish English dictionary
- nasal cavity
- nasal fossae
- nasal passages
- (Dilbilim) nasal
- nasal passage
- nasal passages, nasal fossae
- nasal fossa
- geniz boşluğu
- (Dilbilim) nasal cavity
- geniz eti
- (Tıp, İlaç) Adenoid
- geniz akıntısı
- (Tıp) post-nasal drainage
- geniz sesi
- nasal
- geniz sesi ling
- nasal sound
- geniz yolu
- (Dilbilim,Tıp) nasal passage
- geniz ünlüsü
- (Dilbilim) nasalized vowel
- geniz ünlüsü ling
- nasal vowel
- geniz ünsüzleri
- (Dilbilim) nasal consonants
- geniz ünsüzü ling
- nasal consonant
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of geniz in Turkish Turkish dictionary
- Ağız ve burun boşluğunun arka bölümü: "Genzi iyice yanmıştı, konuşamıyordu, başını iki yana sarsarak niçin diye sordu."- T. Buğra
- Ağız ve burun boşluğunun arka bölümü
- Burun ve ağız boşluğunun arkasındaki kısım
- katsi
- geniz eti
- (Tıp, İlaç) Geniz eti, burun ile boğaz arasına yerleşmiş bir dokudur. Görevi, burundan giren bakteri ve virüs cinsi mikropları yakalamak ve vücudun mikroplarla savaşmasına yardımcı maddeler olan antikorları üretmektir
- geniz ünlüsü
- Geniz yoluyla çıkan ünlü. Türkçede bu ünlü n sesiyle birlikte kullanılır: Tanrı, sonra, deniz kelimelerindeki a, o, e ünlüleri gibi
- geniz ünsüzü
- Geniz yoluyla çıkan ünsüz: Türkçede bölge ağızlarında rastlanan ñ ünsüzü gibi