My living room has wide windows.
- Oturma odamda geniş pencereler var.
The streets of New York are very wide.
- New York'un caddeleri çok geniştir.
Broadly speaking, dogs are more faithful than cats.
- Genellikle, köpekler kedilerden daha sadıktırlar.
Good movies broaden your horizons.
- İyi filmler ufkunuzu genişletir.
The road is ten feet in width.
- Yol on fit genişliğinde.
The width of the road is insufficient for safe driving.
- Yolun genişliği güvenli sürüş için yetersiz.
General Motors laid off 76,000 workers.
- General Motors 76,000 işçisini işten çıkardı.
We generally drink tea after a meal.
- Biz genellikle bir öğünden sonra çay içeriz.
Usually, I'll be gone before the morning light.
- Genellikle, sabah ışığından önce gitmiş olurum.
He was a general in WWII.
- He was a general in the Second World War.
He was a general in the Second World War.
- He was a general in WWII.
New York'un caddeleri çok geniş.
- New York'un caddeleri çok geniştir.
New York'un caddeleri çok geniştir.
- New York'un caddeleri çok geniş.
Onların eski nesille hiç ortak yanları yok.
- They have nothing in common with the older generation.
Bu eski gelenekler nesilden nesile devredilmiştir.
- These old customs have been handed down from generation to generation.
Japon öğrencilerinin genel kültür bilgisinden etkilendim.
- I was impressed by the general knowledge of Japanese students.
Bilgisayarı bozdun. Aferin, dahi.
- You broke the computer. Nice going, genius.