The Mississippi River is deep and wide.
- Mississippi Nehri derin ve geniştir.
When Columbus discovered America, bison (American buffalo) inhabited a wide-ranging area.
- Columbus Amerika'yı keşfettiği zaman, bizon ( Amerikan mandası ) geniş bir alanda yaşıyordu.
Broadly speaking, dogs are more faithful than cats.
- Genellikle, köpekler kedilerden daha sadıktırlar.
Good movies broaden your horizons.
- İyi filmler ufkunuzu genişletir.
The width of the road is insufficient for safe driving.
- Yolun genişliği güvenli sürüş için yetersiz.
The road is ten feet in width.
- Yol on fit genişliğinde.
Generally speaking, the climate in England is mild.
- Genelde, İngiltere'de iklim yumuşaktır.
We generally drink tea after a meal.
- Biz genellikle bir öğünden sonra çay içeriz.
Usually, I'll be gone before the morning light.
- Genellikle, sabah ışığından önce gitmiş olurum.
He was a general in WWII.
- He was a general in the Second World War.
He was a general in the Second World War.
- He was a general in WWII.
New York'un caddeleri çok geniştir.
- New York'un caddeleri çok geniş.
New York'un caddeleri çok geniş.
- New York'un caddeleri çok geniştir.
Tom eski neslin bir üyesi olduğunu itiraf etmekten nefret ediyor.
- Tom hates to admit that he's a member of the older generation.
Bu eski gelenekler nesilden nesile devredilmiştir.
- These old customs have been handed down from generation to generation.
Tam otomatik hikaye üretimi bilgisayar bilim adamları için çözülmemiş bir sorun kalmaya devam etmektedir.
- Fully automatic story generation remains an unsolved problem for computer scientists.
Bilgisayarı bozdun. Aferin, dahi.
- You broke the computer. Nice going, genius.