Kazakhstan is one of the developed countries in Central Asia.
- Kazakistan, Orta Asya'daki gelişmiş ülkelerden biridir.
Agriculture is developed in the most fertile lands of the region.
- Tarım, bölgenin en verimli alanlarında gelişmiştir.
The military power of this country is very advanced.
- Bu ülkenin askerî gücü çok gelişmiştir.
Japan is becoming the most advanced country technologically.
- Japonya teknolojik olarak, en gelişmiş ülke oluyor.
Still, things haven't really improved.
- Yine de, işler gerçekten gelişmiş değil.
Improved medical technology has been one of the spin-offs of the space program.
- Gelişmiş tıbbi teknoloji, uzay programının yan ürünlerinden biri oldu.
It's the most sophisticated model on the market.
- Bu, piyasada en gelişmiş model.
Tom isn't very sophisticated.
- Tom çok gelişmiş değil.
Their equipment is extremely advanced.
- Onların cihazı son derece gelişmiş.
Japan is becoming the most advanced country technologically.
- Japonya teknolojik olarak, en gelişmiş ülke oluyor.
I'm looking forward to your coming to Japan.
- Japonya'ya gelişini dört gözle bekliyorum.
I saw him coming upstairs.
- Onu üst kata gelişini gördüm.
She informed him of her arrival.
- O, gelişi hakkında onu bilgilendirdi.
Possibly, the accident will delay his arrival.
- Kaza onun gelişini muhtemelen geciktirecek.
Trade between the two countries has been steadily growing.
- İki ülke arasındaki ticaret sürekli gelişiyor.
Reading helps you build up your vocabulary.
- Okumak kelime dağarcığınızı geliştirmenize yardım eder.
I want to build up my vocabulary.
- Kelime haznemi geliştirmek istiyorum.
Legends of vampires flourish in the Balkans.
- Vampir efsaneleri Balkanlar'da gelişir.
The fine arts flourished in Italy in the 15th century.
- Güzel sanatlar on beşinci yüzyılda İtalya'da gelişti.
The tribe wasn't delighted about the advent of the peacemaker.
- Kabile arabulucunun gelişi hakkında memnun değildi.
The story revolves around a mysterious adventure.
- Hikaye gizemli bir macera etrafında gelişiyor.