There will be an energy crisis in the near future.
- Yakın gelecekte bir enerji krizi olacak.
I really look forward to your visit in the near future.
- Yakın bir gelecekteki senin ziyaretini gerçekten dört gözle bekliyorum.
Kim means to be a diplomat in the future.
- Kim gelecekte bir diplomat olmaya niyet ediyor.
No one can tell what'll happen in the future.
- Kimse gelecekte ne olacağını söyleyemez.
The day is sure to come when your dream will come true.
- Hayalinin gerçekleşeceği gün kesin gelecek.
She is likely to come.
- O muhtemelen gelecek.
What will happen in the eternal future that seems to have no purpose, but clearly just manifested by fate?
- Hiçbir amacı yokmuş gibi görünen ama var olmaktan başka bir kaderi olmadığı da açık olan bir sonsuzluktaki sonsuz gelecekte neler olacak?
Will he be coming this evening?
- O bu akşam gelecek mi?
He will be coming to see me this afternoon.
- O, bu öğleden sonra beni görmeye gelecek.
I want to study abroad next year.
- Gelecek yıl yurtdişinda öğrenim yapmak istiyorum.
Bill will return next week.
- Bill gelecek hafta geri gelecek.