Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
German - Turkish
Definition of geldbörse in German Turkish dictionary
- [die] para kesesi, para cüzdanı¡
English - Turkish
Definition of geldbörse in English Turkish dictionary
- purse
- {f} ağzını büz
- purse
- küçük para çantası
- purse
- kese
- purse
- kadın el çantası
- purse
- toplanan para
- purse
- alım gücü
- purse
- bayan cüzdanı, bayan el çantası
- purse
- purse bağları
- purse
- {i} el çantası
Tom, Mary'nin el çantasında bir silah buldu.
-Tom found a gun in Mary's purse.
Leyla parayı el çantasına koydu.
-Layla put the money in her purse.
- purse
- {i} ödül
- purse
- a common purse müşterek kese
- purse
- {i} para
Tom Mary'nin cüzdanından para çaldı.
-Tom stole money from Mary's purse.
Paramı bir cüzdana koydum.
-I put my money in a purse.
- purse
- {i} İng. para cüzdanı
- purse
- para ödeme yeteneği
- purse
- torba
- purse
- kese ağzı kaytanı
- purse
- toplanan p
- purse
- purse mağrur
- purse
- (isim) para çantası, cüzdan, el çantası, kese, para, ödül, çanta
- purse
- büzmek
Related Terms
German - English
Definition of geldbörse in German English dictionary
- money purse
- purse
- kleine Geldbörse
- coin purse
Related Terms
geldbörse
Resimler
History
Favorites