DVD silinmiş ve genişletilmiş sahneler içeriyor.
- The DVD contains deleted and extended scenes.
Saflık gençliği genişletti.
- Chastity extended the youth.
Toplantıyı on dakika daha uzattık.
- We extended the meeting another 10 minutes.
Işıl ışıl gülümseyen anne, bebeğine elini uzattı.
- The mother extended her hand to her baby, smiling brightly.
DVD silinmiş ve genişletilmiş sahneler içeriyor.
- The DVD contains deleted and extended scenes.
Asla genişletilmiş garantiler almayın.
- Never buy extended warranties.
Kiralama süresi kararlaştırılan süreden daha uzun ise, bir orantılı kira hesaplanacaktır.
- If the rental period is extended beyond the agreed period, it shall be calculated a prorated rent.
Father has gone fishing.
- Vater ist zum Fischen gegangen.
I'd rather have gone to the concert last night.
- Ich wäre gestern abend lieber zu dem Konzert gegangen.