gecikme

listen to the pronunciation of gecikme
Turkish - English
delay

I must set about that work without delay. - Gecikmeden o işe başlamalıyım.

We need to avoid any further delays. - Başka gecikmelerden kaçınmalıyız.

hold up
delayed

In case the shipment is delayed, we have special delay insurance. - Nakliyatın gecikme ihtimaline karşı özel gecikme sigortamız var.

It makes no difference whether the train is delayed or not. - Trenin gecikmeli olup olmadığı hiç önemli değil.

hold-up
lentor
late

He invented an excuse for being late. - Gecikmesine bir bahane uydurdu.

How much is the late fee? - Gecikme ücreti ne kadar?

(Ticaret) default
deferment
deferral
lagging
tarriance
retard

Don't mind Tom. He's a little retarded. - Tom'a aldırmayın. O biraz gecikmeli.

lag

Employment continued to lag. - İş gecikmeye devam etti.

How can I fix the lag? - Gecikmeyi nasıl düzeltebilirim?

retardation
tardiness
detention
lateness

I will overlook your lateness this time. - Ben senin gecikmeni bu kez göz ardı edeceğim.

delay; time lag; lateness
delay, lateness; being behind schedule
leeway
hysteresis
latency
time delay
time lag
interarrival
being late

being late to ( could not cacht up) or being late to apointment.

delay of
tieup
gecikmek
be late

I don't want to be late. - Gecikmek istemiyorum.

We don't want to be late. - Gecikmek istemiyoruz.

gecikmek
delay
gecikme faizi
(Ticaret) moratory interest
gecikme açısı
delay angle
gecikme bozulması
(Bilgisayar,Elektrik, Elektronik) delay distortion
gecikme cezası
delay penalty
gecikme denkleştiricisi
(Bilgisayar,Elektrik, Elektronik) delay equalizer
gecikme evresi
(Biyokimya) lag phase
gecikme süresi
(Bilgisayar) lag time
gecikme süresi
(Biyokimya) lag period
gecikme süresi
(İnşaat) retardation time
gecikme süresi
(Askeri) latency time
gecikme zamanı
(Otomotiv) time lag
gecikme ücreti
(Ticaret) late fee
gecikme cezası
penalty of delay
gecikme açısı
angle of lag, lag angle
gecikme etkisi
lag effect
gecikme hattı
delay line
gecikme için özür dilemek
apologize for delay
gecikme kilidi
timelock
gecikme müddeti
(Askeri) delay en route
gecikme ne kadar sürecek
How long will it be delayed
gecikme nedeni
hold up
gecikme nedenleri
(Havacılık) causes of delay
gecikme periyodu
lingering period
gecikme pimi
(Tekstil) delay pintle
gecikme süresi
delay time , latency
gecikme tazminatı
(Ticaret) backwardation
gecikme ve ceza
(Kanun) delay and penalty
gecikme zammı
(Ticaret) default interest
gecikme öncesi
predelay
gecikme öncesi pekiştirme
(Pisikoloji, Ruhbilim) predelay reinforcement
geç kalma, gecikme
delay, delay
gecikmek
fall behind with
gecikmek
hold up
gecikmek
late

We don't want to be late. - Gecikmek istemiyoruz.

I don't want to be late. - Gecikmek istemiyorum.

gecikmek
retard
gecikmek
linger
gecikmek
laten
gecikmek
be delayed
mekanik gecikme
(Avcılık) lock time
toplu gecikme
(Bilgisayar) bulk delay
yineleme gecikme süresi
(Bilgisayar) repeat delay
gecik
{f} lagging
gecik
{f} lag

Employment continued to lag. - İş gecikmeye devam etti.

What causes websites to lag? - Web sitelerinin gecikmesine ne sebep olur?

gecik
{f} delay

I must set about that work without delay. - Gecikmeden o işe başlamalıyım.

The weather will delay the start of the race. - Hava yarışın başlamasını geciktirecek.

gecikmek
hang fire
gecikmek
lag
gecikmeler
delays

We must allow for some delays. - Bazı gecikmeler için izin vermeliyiz.

Be prepared for delays. - Gecikmeler için hazır ol.

akustik gecikme
acoustic delay
elektriksel gecikme hattı
(Elektrik, Elektronik) electric delay line
fiziksel gecikme
physical lag
gecikmek
be hung up
gecikmek
to be delayed, be late
gecikmek
be tardy
gecikmek
to be late, to delay
gecikmek
lag behind
gecikmek
hold off
herhangi bir gecikme var mı
Are there any delays
kimyasal gecikme
chemical delay
manyetik gecikme
magnetic lag
minimum gecikme kodu
minimum delay code
zorunlu gecikme
(Ticaret) compulsory delay
Turkish - Turkish
Gecikmek işi, teehhür, rötar
Gecikmek işi, teehhür, rötar: "Zaten gecikmemin sebebi evi aramak oldu."- P. Safa
(Hukuk) TEEHHÜR
(Hukuk) RÖTAR
gecikmek
Geç kalmak, herhangi bir işi kararlaştırılan zamandan sonra yapmak
gecikme
Favorites