Definition of geçirmez in Turkish English dictionary
- proof
- repellent
- impermeable
- repelling
- impermeable, -proof, -tight
- impervious
- tight
- imperviable
- su geçirmez
- waterproof
This is a waterproof clock.
- Bu, su geçirmez bir saat.
This is a waterproof watch.
- Bu su geçirmez bir saat.
- su geçirmez
- watertight
This container is completely watertight.
- Bu kap tamamen su geçirmez.
The R.M.S. Titanic was divided into 16 watertight compartments.
- RMS Titanik 16 tane su geçirmez bölmeye ayrıldı.
- geçirmez biçimde yapmak
- proof
- geçirmez hale getirme
- proofing
- geçir
- {f} thread
I don't like sewing because I can't thread the needle.
- İğneye iplik geçiremediğim için dikiş dikmeyi sevmiyorum.
- kurşun geçirmez
- bulletproof
The president's car is bulletproof.
- Başkanın arabası kurşun geçirmez.
This window is bulletproof.
- Bu cam kurşun geçirmez.
- geçir
- {f} undergone
Tom has already undergone surgery.
- Tom zaten ameliyat geçirmiş.
- hava geçirmez
- airtight
Preserves must be stored in a jar with an airtight seal.
- Konserveler hava geçirmez bir conta ile kavanozda saklanmalıdır.
If your windows are not airtight, moisture will seep in.
- Pencereleriniz hava geçirmez değilse nem içeri sızar.
- alev geçirmez
- flame-proof
- geçir
- (Bilgisayar) migrate
- geçir
- undergo
The surgeon persuaded me to undergo an organ transplant operation.
- Cerrah beni bir organ nakli operasyonu geçirmem için ikna etti.
The surgeon persuaded him to undergo an organ transplant.
- Cerrah bir organ nakli geçirmesi için onu ikna etti.
- rutubet geçirmez
- damp-proof
- su geçirmez yapmak
- waterproof
- geçir
- underwent
After the incident, our relationship underwent a sudden change.
- Olaydan sonra ilişkimiz ani bir değişim geçirdi.
I underwent major surgery last year.
- Geçen yıl büyük bir ameliyat geçirdim.
- geçir
- {f} wick
- bomba parçalarını geçirmez
- splinterproof
- buhar geçirmez
- vapour-proof
- buhar geçirmez
- vapor proof
- elektrik geçirmez
- dielectric
- gaz geçirmez
- gasproof
- güneş geçirmez
- sunproof
- hava geçirmez
- airtight, airproof, hermetic
- hava geçirmez
- airtight, airproof, hermetically sealed
- hava geçirmez
- weathertight
- hava geçirmez
- airproof
- hava geçirmez
- hermetic
- hava geçirmez yapmak
- to airproof
- hava ve su geçirmez
- staunch
- hava ve su geçirmez
- stanch
- kalın ve hava geçirmez ceket
- donkey jacket
- nem geçirmez
- dampproof
- nem geçirmez tabaka
- damp course
- rutubet geçirmez
- dampproof
- rutubet geçirmez tabaka
- (İnşaat) damp-proof course
- rüzgâr geçirmez
- windproof
- ses geçirmez
- noiseproof
- ses geçirmez
- soundproof
We soundproofed our basement and use it as a recording studio.
- Bodrumumuzu ses geçirmez hale getirdik ve onu bir kayıt stüdyosu olarak kullanıyoruz.
- ses geçirmez hale getirmek
- to soundproof, to noiseproof
- ses geçirmez yapmak
- soundproof
- ses geçirmez yapmak
- deafen
- su geçirmez
- impermeable to water
- su geçirmez
- impervious
- su geçirmez
- dripproof
- su geçirmez
- impermeable
- su geçirmez gemici şapkası
- northeaster
- su geçirmez kumaş
- waterproof
- su geçirmez lastik
- arctics
- su geçirmez yapmak
- rubber
- su geçirmez yapmak
- rubberize
- su geçirmez çanta
- sponge bag
- su geçirmez şason
- arctics
- su geçirmez şişme bot
- (Askeri) rubberized inflatable boat
- toz geçirmez
- dustproof
- toz geçirmez
- dust-proof, dust-tight
- yağ geçirmez
- greaseproof
- yağmur geçirmez
- rainproof
This coat is rainproof.
- Bu palto yağmur geçirmez.
- yeniden geçirmez hale getirmek
- reproof
- ısı geçirmez
- adiathermal
- ışık geçirmez
- light proof
- ışık geçirmez
- sunproof
- ışık geçirmez
- opaque
- ışın geçirmez
- opaque