gazet

listen to the pronunciation of gazet
Turkish - English
extra
final

According to the papers, the man has finally confessed. - Gazetelere göre adam sonunda itiraf etti.

I finally found time to sit down and read the newspaper. - Sonunda oturmak ve gazete okumak için zaman buldum.

front page

Tom's picture is on the front page of today's newspaper. - Tom'un resmi bugünkü gazetenin ön sayfasındadır.

That's on the front page of every newspaper this morning. - O bu sabah her gazetenin ön sayfasında.

English - English
gazet
Favorites