Turkish - English
Definition of gayr-i in Turkish English dictionary
- non-i
- gayri
- other
- gayri
- exclusive
- gayri
- not
- gayri
- other than
- gayri
- besides
- gayri
- un-
- gayr
- with the exception of
- gayr
- apart from
- gayri
- (a negative prefix before adjectives); im-, in-, un-, non-; other than, besides
- gayri
- used in combination with adjectives or nouns to create adjectives or nouns which usually begin with a prefix such as non-, un-, dis-, in-: gayrikabil impossible. gayrikanuni unlawful (These words are also written separately, e.g. gayri ilmi unscientific.)
- gayri
- non
Muslims are portrayed like extremists that want to kill all non-Muslims.
-Müslümanlar, tüm gayrimüslimleri öldürmek isteyen aşırılık yanlıları gibi canlandırılıyor.
- gayri
- another, different: Gayri bir şey o. That's something else
- gayri
- another; another person; another thing: Bu ilacın gayrisi yok. This medicine is unique
- gayri
- prov. now (often used with a statement which serves as a forceful conclusion to some preceding remarks): Sus gayri! Just keep quiet!
- gayri
- prov. henceforth, from now on, now: Gayri senden haber beklemem. From now on I won't expect any news from you
- gayri
- other than, apart from
- gayri
- save
- gayri
- but
- gayri
- barring
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of gayr-i in Turkish Turkish dictionary
- GAYR
- (Hukuk) Başkası, başka biri, öteki, diğeri
- GAYR
- (Osmanlı Dönemi) Diğer, başkası, mâadâ, âher, yabancı. İstisnâ edâtıdır. Başlarına getirildiği kelimeyi nefy yapar
- gayr
- Başka kimse, başkası
- gayr
- Arapça bazı sözlerin başına getirilerek "olmayan" anlamını verir
- gayr
- (Osmanlı Dönemi) başka, diğer. hariç, dış
- gayri
- Gayrı
- gayri
- Gayrı: "Sık sık görüşürüz gayri."- Y. Z. Ortaç