Hiçbir şey vakum içindeki ışık hızından daha hızlı seyahat edemez.
- Nothing can travel faster than the speed of light in a vacuum.
Tom'un köpeği vakumlu süpürgeyle temizlenmekten hoşlanıyor.
- Tom's dog enjoys being vacuumed.
Ürün onu taze tutmak için vakumla kapatılır.
- The product is vacuum-sealed to keep it fresh.
Zemindeki tozu bir elektrik süpürgesi ile emdi.
- I sucked up the dust on the floor with a vacuum cleaner.
Dan arabasını elektrik süpürgesiyle temizledi.
- Dan vacuumed his car.
Bir Florida şehri sokaklardaki tuzlu suyu emmek için vakum hortumları ile donatılmış tanker kamyonları göndererek düzenli gelgit sel baskınına karşılık veriyor.
- A Florida city is responding to regular tidal flooding by sending out tanker trucks equipped with vacuum hoses to suck saltwater off the streets.