gasoline; a derivative of petroleum used as fuel

listen to the pronunciation of gasoline; a derivative of petroleum used as fuel
English - Turkish

Definition of gasoline; a derivative of petroleum used as fuel in English Turkish dictionary

gas
zırva
gas
benzin

Ben, genellikle bu servis istasyonunda arabaya benzin alırım. - I usually gas up the car at this service station.

O bir kenara biraz benzin koydu. - He puts aside some gas.

gas
(hava) gaz
gas
havadan sudan konuşmak
gas
{i} övünme
gas
{i} matrak şey
gas
{i} atıp tutma
gas
{i} havagazı; doğalgaz
gas
{f} gaz vermek
gas
argo olağanüstü şey
gas
{i} hava civa
gas
{f} atıp tutmak
gas
{f} k.dili. çene
gas
(Tıp) Yel
gas
anestezide kullanılan gaz karışımı
gas
argo boş laf
gas
{i} havagazı
gas
{i} (çoğ. --es/--ses)
gas
{i} gaz

Madde katı, sıvı veya gaz olarak bulunabilir. - Matter can exist as a solid, liquid, or gas.

Binlerce insan Bhopal Gaz Trajedisi'nde hayatlarını kaybetti ve bugün bile yüzlerce, hatta binlerce insan hâlâ zehirli gazın kötü etkilerinden muzdariptir. - Thousands of people lost their lives in the Bhopal Gas Tragedy, and even today hundreds of thousands of people still suffer from the ill-effects of the poisonous gas.

gas
(Askeri) GAZLA ZEHİRLEMEK, GAZLAMAK: Bir kimya harbi maddesi kullanmak suretiyle zehirlemek, yaralamak veya öldürmek, Yada bir sahayı gazla kirletmek
English - English
gas
gasoline; a derivative of petroleum used as fuel
Favorites