garantili

listen to the pronunciation of garantili
Turkish - English
made
sure, certain
guaranteed, assured
warranted
assured
insured
secure
guaranted
garanti
guarantee

There's no guarantee that the stock will go up. - Hisse senedinin yükseleceğinin bir garantisi yok.

Their company guarantee is for thirty days. - Onların şirket garantisi otuz gündür.

garanti
warrant

Mary's washing machine broke down a week after the warranty had run out. - Mary'nin çamaşır makinesi, garantinin bitmesinden bir hafta sonra bozuldu.

This car has a good warranty. - Bu arabanın iyi bir garantisi var.

garanti
guaranty
garanti
surety
garanti
(Ticaret) aval
garanti
(Ticaret) hedging
garanti
warrantee
garanti
assurance
garanti
(Ticaret) stipulation
garanti
undertaking
garanti
warranty

This car has a good warranty. - Bu arabanın iyi bir garantisi var.

The warranty doesn't cover normal wear and tear. - Garanti normal aşınma ve yıpranmayı içermemektedir.

garanti
safe guard
garanti
cinch
garanti
bound to
garanti
guaranteed

The manufacturer guaranteed the new machine for 5 years. - Üretici yeni makineye 5 yıl garanti verdi.

Equality is guaranteed by the Constitution. - Eşitlik anayasa tarafından garantiye alınmıştır.

garanti
be guaranteed
garanti
guarantees

There are no guarantees in life. - Hayatta hiçbir şeyin garantisi yoktur.

A firewall guarantees your security on the internet. - Güvenlik duvarı, internette güvenliğinizi garanti eder.

garanti
guarantied
garanti
(Konuşma Dili) sure, certain; certainly, without doubt
garanti
(Hukuk) guarantee, warranty
garanti
in the bag
garanti
guaranty, guarantee
garanti
guaranty, guarantee, warranty, surety
hazine garantili tahvil
(Ticaret) treasury guaranteed bond
Turkish - Turkish
Garantisi olan, güvenceli
garanti
Kesinlikle, kesin olarak, ne olursa olsun
garanti
Güvence, inanca, teminat
garanti
Güvence, inanca, teminat: "Hatice'nin garantisi altında işini yürütmekten başka bir şeye bakmıyordu."- T. Buğra