galore

listen to the pronunciation of galore
English - Turkish
pek çok
bol bol
bolca
z bol bol
çok
{s} çok miktarda, bol: You can find blackberries galore there. Orada böğürtlenden geçilmiyor
bol
kıyamet gibi/kadar lots of, umpteen
abundant
{s} bol

Japonya'da doğal kaynaklar bol değildir. - Natural resources are not abundant in Japan.

Avustralya'da mineraller bol miktarda bulunur. - Australia is abundant in minerals.

abundant
{s} bereketli
abundant
{s} verimli

Ağaç meyve bakımından verimlidir. - The tree is abundant in fruit.

abundant
çok

Çok büyük pencereler bol doğal gün ışığı sağlar. - Very large windows assure abundant natural daylight.

Şu ülkede petrol çoktur. - Oil is abundant in that country.

abundant
mebzul abundantly bol bol
abundant
{s} dolu
abundant
{s} bereketli; feyizli
in abundance
bol/çok miktarda: There were pears in abundance. Çok miktarda armut vardı
in abundance
bol bol
in abundance
bolca

Bolca yiyeceğimiz var. - We have food in abundance.

English - English
abundant
emphasis You use galore to emphasize that something you like exists in very large quantities. You'll be able to win prizes galore. a popular resort with beaches galore. in large amounts or numbers (go leor )
Plenty; abundance; in abundance
existing in abundance; "abounding confidence"; "whiskey galore"
in great numbers; "daffodils galore"
in abundance
galore(ip)
in great numbers; "daffodils galore
galore
Favorites