Search
Translation
Games
Programs
Sign up
Log In
Settings
Blog
About Us
Contact us
Account
Log In
Sign up
Settings
English
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
Online English Turkish and Multilingual Dictionary 20+ million words and idioms.
gaile
Turkish - English
Definition of
gaile
in Turkish English dictionary
fear
worry; eagerness
trouble, worry, strain; burden, cares
anxiety
anxiety, trouble, worry
trouble
worry
care
Turkish - Turkish
Definition of
gaile
in Turkish Turkish dictionary
Sıkıntı, dert
Uğraştırıcı, pürüzlü iş, yük: "Otuz iki senelik bir saltanatın bin bir gailesi ve bu en son yıllarda geçirdiği ağır hastalığın tesiri yüzünden o, kendisini çok yorulmuş, yıpranmış, çökmüş hissediyordu."- N. S. Örik. İstenmeyen durum, baş belası
Uğraştırıcı, pürüzlü iş, yük
Sıkıntı, dert, keder, üzüntü: "Küçücük yaşta büyüklüğün olanca gaileleri kendi üzerlerine yığılmış kimseler görülür."- A. Mithat
Sıkıntı, dert, keder, üzüntü
İstenmeyen durum, baş belâsı
Uğraştırıcı, pürüzlü iş
Related Terms
GAİLE
(Hukuk)
Dert, sıkıntı, kader
GAİLE
(Osmanlı Dönemi)
Dert, sıkıntı, baş belâsı. Tasa, zor iş
GAİLE
(Osmanlı Dönemi)
Düşünce
gaile
Hyphenation
ga·i·le
Resimler
Google Resimler
Bing Resimler
History
gaile
habile (fr)
kefenlenmiş
one who buys any thing
harita etiketleri
(zarf) içinde
sonlu farklar problemi
More...
Clear
Favorites
More...
Clear