Turkish - English
Definition of gırtlaktan in Turkish English dictionary
- gutturally
- gush
- guttural
- gırtlaktan gelen
- (ses) throaty
- gırtlaktan konuşmak
- gargle
- gırtlaktan söylemek
- gargle
- gırtlaktan çıkan
- glottal
- gırtlak
- throat
I have throat cancer.
-Gırtlak kanseri oldum.
- gırtlak
- (Tıp) voice box
- gırtlak
- (Dilbilim) glottis
- gırtlak
- windpipe
- gırtlak
- pharynx
- gırtlak
- gush
- gırtlak
- laryngeal
- gırtlak
- gullet
- gırtlak
- pharyngeal
- gırtlak
- throat; larynx, gullet
- gırtlak
- guttural
- gırtlak
- maw
- gırtlak
- eating and drinking
- gırtlak
- larynx
The human voice is produced by the larynx.
-İnsan sesi gırtlak tarafından üretilir.
- gırtlak
- gorge
- gırtlak
- larynx, throat
- gırtlak
- pharyngal
- gırtlak
- weasand
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of gırtlaktan in Turkish Turkish dictionary
- GIRTLAK
- Soluk borusunun üst bölümü, ümük, imik, hançere: "Gırtlak veremi midir nedir, çehresinde damla kan yok."- S. M. Alus
- GIRTLAK
- Yiyip içme
- GIRTLAK
- Ses rengi, yapısı
- Gırtlak
- larenks
- Gırtlak
- hançere
- Gırtlak
- (Osmanlı Dönemi) HACEB
- gırtlak
- Soluk borusunun üst bölümü, imik, hançere
- gırtlak
- Soluk borusunun üst bölümü
Related Terms
gırtlaktan
Hyphenation
gırt·lak·tanResimler
History
Favorites