Dan was serving a life sentence in a maximum security facility.
- Dan maksimum güvenlikli bir tesiste ömür boyu hapis cezasını çekiyordu.
Layla was in a high security prison.
- Leyla yüksek güvenlikli bir cezaevindeydi.
Security is the greatest enemy.
- Güvenlik en büyük düşmandır.
Our security cameras are fake.
- Bizim güvenlik kameraları sahte.
We must put safety before anything else.
- Güvenlik başka her şeyden öncelikli sağlanmalıdır.
They paid no attention to their safety.
- Kendi güvenliklerine önem vermediler.