güvenilir güvenilir

listen to the pronunciation of güvenilir güvenilir
Turkish - English

Definition of güvenilir güvenilir in Turkish English dictionary

güvenilir
confidential
güvenilir
safe

Tom thinks that vaping is safer than smoking cigarettes, but Mary's not so sure. - Tom elektronik sigara içmenin sigara içmekten daha güvenilir olduğunu düşünüyor ama Mark o kadar emin değil.

güvenilir
trustworthy

I was mistaken in thinking that he was a trustworthy man. - Ben onun güvenilir bir adam olduğunu düşünerek yanıldım.

In general, she is a trustworthy person. - Genel olarak o güvenilir bir kişidir.

güvenilir
reliable

The weather forecast is not necessarily reliable. - Hava durumu tahmini mutlaka güvenilir değildir.

The weather forecast is not reliable at all. - Hava tahmini hiç güvenilir değil.

güvenilir
credible

Tom was a credible witness. - Tom güvenilir bir tanıktı.

güvenilir
dependable

Tom isn't so dependable, is he? - Tom çok güvenilir değil, değil mi?

Tom is quite dependable. - Tom oldukça güvenilir.

güvenilir
responsible

I'm a reliable and responsible person at work. - Ben işte güvenilir ve sorumluluk sahibi bir insanım.

Sami was very reliable and responsible. - Sami çok güvenilir ve sorumluydu.

güvenilir
staunch
güvenilir
sure

He is a good fellow for sure, but not trustworthy. - O kesinlikle iyi bir adam ama güvenilir değil.

Tom thinks that vaping is safer than smoking cigarettes, but Mary's not so sure. - Tom elektronik sigara içmenin sigara içmekten daha güvenilir olduğunu düşünüyor ama Mark o kadar emin değil.

güvenilir
authoritative
güvenilir
believable

I think Tom is believable. - Tom'un güvenilir olduğunu düşünüyorum.

en güvenilir
securest
güvenilir
trustful
güvenilir
as steady as a rock
güvenilir
trusted

He is trusted by his parents. - Ona annesi ve babası tarafından güvenilir.

He was a trusted friend. - O güvenilir bir arkadaştı.

güvenilir
confiding
güvenilir
on the square
güvenilir
right-hand

Be my right-hand man. - En güvenilir adamım ol.

güvenilir
as true as steel
güvenilir
gilt-edged
güvenilir
stable
güvenilir
honest

As far as I know, he is honest and reliable. - Bildiğim kadarıyla, o dürüst ve güvenilir.

To the best of my knowledge, he is honest and reliable. - Eğer yanılmıyorsam, o dürüst ve güvenilir.

güvenilir
faithful

Translation is like a woman. If it is beautiful, it is not faithful. If it is faithful, it is most certainly not beautiful. - Çeviri bir kadın gibidir. Güzelse güvenilir değildir. Güvenilirse kesinlikle güzel değildir.

güvenilir
fool proofing
güvenilir
creditworthy
güvenilir
infallible

Are these guards infallible? - Bu korumalar güvenilir mi?

güvenilir
steady
güvenilir
foolproofing
güvenilir
unfailing
güvenilir
unsuspicious
güvenilir
tried
güvenilir
failsafe
güvenilir
trusting

Tom is very trusting and forgiving. - Tom çok güvenilir ve bağışlayıcıdır.

I think that Tom is too trusting. - Tom'un çok güvenilir olduğunu düşünüyorum.

güvenilir
firm
güvenilir alan
safe area
güvenilir alet
(Bilgisayar,Teknik) reliable instrument
güvenilir bir biçimde
faithfully
güvenilir bir biçimde
authentically
güvenilir bir şekilde
reliably
güvenilir hisse senedi
(Ticaret) blue chip
güvenilir kimse
stand-by
güvenilir kişi
trust
güvenilir kişi
trustee
güvenilir kişi
salt of the earth
güvenilir olma
(Ticaret) faithful representation
güvenilir olma
trustworthiness
güvenilir ve inançlı
foursquare
çok güvenilir
as good as gold
güvenilir biçimde
reliably
sözünün eri, güvenilir (kimse)
man of his word, safe (no one)
Güvenilir Bilgisayar Sistemi Değerlendirme Kriterleri
(Askeri) trusted computer system evaluation criteria
azami güvenilir kapasite
(Çevre) maximum dependable capacity
büyük ve güvenilir şirket
(Ticaret) blue chip company
en güvenilir yardımcı
(Konuşma Dili) someone's right hand
gibi güvenilir
as secure as
güven ve güvenilir kişiler
trust and trustees
güvenilir
calculable
güvenilir
regular
güvenilir
certain

Translation is like a woman. If it is beautiful, it is not faithful. If it is faithful, it is most certainly not beautiful. - Çeviri bir kadın gibidir. Güzelse güvenilir değildir. Güvenilirse kesinlikle güzel değildir.

I met a certain gentleman at the station. - İstasyonda güvenilir bir beyefendiyle karşılaştım.

güvenilir
straight
güvenilir
above suspicion
güvenilir
creditable
güvenilir
stalwart
güvenilir
gilt edged
güvenilir
sound
güvenilir
stanch
güvenilir
bankable
güvenilir
trusty
güvenilir
reliable, dependable, trustworthy, confidential, credible, safe, sure, staunch
güvenilir
solid
güvenilir
authentic
güvenilir
secure
güvenilir
right hand
güvenilir arkadaş
a tried friend
güvenilir banka
(Ticaret) reliable bank
güvenilir bilgi
dinkum oil
güvenilir bir kaynaktan
from a reliable source
güvenilir bir politikacı
a safe politician
güvenilir emniyetli taşıma
(Çevre) safe secure transport
güvenilir güç
prime power
güvenilir işlem
(Askeri) trusted computing
güvenilir kaynak
reliable source
güvenilir kaynak
a reliable source
güvenilir kaynaklar
(Bilgisayar) trusted sources
güvenilir kaynaktan
on good authoritarian
güvenilir kimse
trusty
güvenilir kimse
stand by
güvenilir kimse
a safe card
güvenilir kişiler
(Bilgisayar) trusted people
güvenilir oy pusulası
(Kanun) voting trust certificate
güvenilir senet
(Ticaret) gilt edged bill
güvenilir tahviller
gilt edged securities
güvenilir tahviller
gilts
güvenilir tasarım
(Askeri) reliability design
güvenilir yardımcı
henchman
güvenilir yardımcısı
right hand
güvenilir ölçüm testi
(Ticaret) reliable measurement test
güvenilir öngörü
(Ticaret) reliable forecast
kadar güvenilir
as secure as
son derece güvenilir olmak
be as good as one's bond
Turkish - Turkish

Definition of güvenilir güvenilir in Turkish Turkish dictionary

güvenilir
Güven duygusu veren, güvenilen