I can't even trust my own mother.
- Ben bile kendi anneme güvenemiyorum.
That child felt secure in his mother's arms.
- O çocuk annesinin kollarında güvenli hissetti.
I hope you like tuna noodle casserole.
- Erişteli ton balığı güvecini sevdiğini umuyorum.
The ship had three decks.
- Geminin üç güvertesi vardı.
I went on deck from my cabin.
- Kamaramdan güverteye gittim.