I never see this album without remembering my school days.
- Bu albümü, okul günlerimi hatırlamadan asla göremem.
In those days, I used to get up at six every morning.
- O günlerde her sabah altıda kalkardım.
The cottage reminded me of the happy times I had spent with her.
- Sayfiye evi bana onunla birlikte geçirdiğim mutlu günleri hatırlattı.
We did have some good times.
- Güzel günlerimiz oldu.
We must sleep at least seven hours a day.
- Günde en az yedi saat uyumak zorundayız.
Rome was not built in a day.
- Roma bir gün içinde kurulmamıştır.
Sunlight brightens the room.
- Güneş ışığı odayı aydınlatıyor.
Paintings should not be exposed to direct sunlight.
- Tablolar, doğrudan güneş ışığına maruz bırakılmamalıdır.
Tom never fails to send a birthday present to his father.
- Tom babasına doğum günü hediyesi göndermekten geri kalmaz.
I would like to give him a present for his birthday.
- Ona doğum günü için bir hediye vermek istiyorum.
In Germany today, anti-violence rallies took place in several cities, including one near Hamburg where three Turks were killed in an arson attack on Monday.
- Bugün Almanya'da, Pazartesi günü kundaklamada üç Türk'ün öldürüldüğü Hamburg'un yakınında bir yer de dahil birçok şehirde şiddet karşıtı mitingler gerçekleşti.
Today is a sunny day.
- Bugün güneşli bir gün.
The sunshine improved his color.
- Güneş rengini artırdı.
This room gets a lot of sunshine.
- Bu oda bol güneş ışığı alır.
How many times does the bus run each day?
- Otobüs her gün kaç kez çalışır?
How many times a day does that bus run?
- O otobüs günde kaç kez çalışır?
Sami will maintain his innocence until the day he dies.
- Sami masumiyetini öldüğü güne kadar sürdürecek.
Tom had a date for Valentine's Day.
- Tom'un sevgililer günü için bir randevusu vardı.
Date of last revision of this page: 2010-11-03
- Bu sayfanın son güncellenme tarihi: 2010.11.03
What a beautiful sunset!
- Ne güzel bir günbatımı!
In most countries, with the exception of the Arab countries and Israel, Saturday and Sunday are defined as the weekend.
- Birçok ülkede, Arap ülkeleri ve İsrail hariç genellikle Cumartesi ve Pazar, hafta sonu günleri olarak ilan edilmiştir.
He has been unconscious for three days.
- Onun üç gün boyunca bilinci kapalı.
There is nothing like a glass of beer after a whole day's work.
- Bir tam günlük çalışmadan sonra bir bardak bira gibi bir şey yoktur.
Güneşli olsa da hava soğuktu.
- Güneşli olmasına rağmen, hava soğuktu.
güneşin çıkmış olmasına rağmen, hava soğuktu.
- Güneş çıkmış olsa bile hava soğuktu.