Turkish - English
Definition of güneybatıya in Turkish English dictionary
- southwest
The river flows southwest to the sea.
-Nehir denize, güneybatıya akar.
- southwestward
- güneybatı
- {i} southwest
Jugo is a southwestern wind, isn't it?
-Jugo bir güneybatı rüzgarıdır, değil mi?
The wind is blowing from the southwest.
-Rüzgar güneybatıdan esiyor.
- güneybatı
- southwestern
I can speak Standard Chinese (Putonghua), Southwestern Mandarin, Wu Chinese, and Spanish.
-Standart Çince (Putonghua), Güneybatı Mandarin, Wu Çincesi ve İspanyolca konuşabiliyorum.
Southwestern cities like Phoenix and Tucson have some of the fastest-growing populations in the country.
-Phoenix ve Tucson gibi güneybatı kentleri, ülkedeki en hızlı büyüyen nüfuslardan birine sahiptirler.
- güneybatı
- southwest; southwestern, southwesterly
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of güneybatıya in Turkish Turkish dictionary
- güneybatı
- Güneyle batı arası yön
Related Terms
güneybatıya
Hyphenation
gü·ney·ba·tı·yaResimler
History
Favorites