Many shoes nowadays are made of plastics.
- Günümüzde birçok ayakkabı plastikten yapılmaktadır.
Nowadays there are no ninjas or samurais in Japan.
- Günümüzde Japonya'da ninjalar ya da samuraylar yok.
Today, most people in the world condemn slavery.
- Günümüzde dünyadaki çoğu insan köleliği kınıyor.
People attach more importance to popular culture today than in the past.
- İnsanlar günümüzde popüler kültüre eskisinden daha çok önem vermekte.
And I will raise it again in three days.
- Ve onu üç günde tekrar kaldıracağım.
We must sleep at least seven hours a day.
- Günde en az yedi saat uyumak zorundayız.
Paintings should not be exposed to direct sunlight.
- Tablolar, doğrudan güneş ışığına maruz bırakılmamalıdır.
Don't expose this chemical to direct sunlight.
- Kimyasal maddeyi doğrudan güneş ışığına maruz bırakma.
My grandfather gave me a birthday present.
- Büyükbabam bana bir doğum günü hediyesi verdi.
I would like to give him a present for his birthday.
- Ona doğum günü için bir hediye vermek istiyorum.
In Germany today, anti-violence rallies took place in several cities, including one near Hamburg where three Turks were killed in an arson attack on Monday.
- Bugün Almanya'da, Pazartesi günü kundaklamada üç Türk'ün öldürüldüğü Hamburg'un yakınında bir yer de dahil birçok şehirde şiddet karşıtı mitingler gerçekleşti.
Today is the hottest day this year.
- Bugün, bu yılın en sıcak günüdür.
This room gets a lot of sunshine.
- Bu oda bol güneş ışığı alır.
The sunshine improved his color.
- Güneş rengini artırdı.
How many times does the bus run each day?
- Otobüs her gün kaç kez çalışır?
How many times a day does that bus run?
- O otobüs günde kaç kez çalışır?
Sami will maintain his innocence until the day he dies.
- Sami masumiyetini öldüğü güne kadar sürdürecek.
Date of last revision of this page: 2010-11-03
- Bu sayfanın son güncellenme tarihi: 2010.11.03
Which is the date of your birthday?
- Doğum günün hangi tarih?
In most countries, with the exception of the Arab countries and Israel, Saturday and Sunday are defined as the weekend.
- Birçok ülkede, Arap ülkeleri ve İsrail hariç genellikle Cumartesi ve Pazar, hafta sonu günleri olarak ilan edilmiştir.
A warm, sunny day is ideal for a picnic.
- Ilık, güneşli bir gün piknik için idealdir.
I regret having been idle in my school days.
- Okul günlerimde aylak olduğum için pişmanım.
I'm worn out, because I've been standing all day.
- Bütün gün ayakta durduğum için yoruldum.
güneşin çıkmış olmasına rağmen, hava soğuktu.
- Güneş çıkmış olsa bile hava soğuktu.
Güneşli olsa da hava soğuktu.
- Güneşli olmasına rağmen, hava soğuktu.