Turkish - English
Definition of gümüşle in Turkish English dictionary
- {f} silvered
- {f} silvering
- {f} silver
- gümüş
- silver
Gold is heavier than silver.
-Altın gümüşten daha ağırdır.
Speech is silver, but silence is golden.
-Söz gümüşse sükût altındır.
- gümüşle kaplamak
- to silver
- gümüşlemek
- {f} silver
- gümüş
- (Denizbilim) sand smelt
- gümüş
- precious metals
- gümüş
- Argentine
- gümüş
- argent
- gümüş
- ag
- Gümüş
- silverwork
- gümüş
- silver, made of silver
- gümüş
- (Tabiat Doğa) (mineral, maden) silver
- gümüş
- Luna
- gümüş
- silvern
- gümüş
- billon
- gümüşlemek
- to silver-plate, silver
- gümüşlemek
- to give (something) a silvery color, silver
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of gümüşle in Turkish Turkish dictionary
- Gümüş
- (Osmanlı Dönemi) LÜCC
- Gümüş
- sim
- Gümüş
- (Osmanlı Dönemi) LÜHA
- gümüş
- Bu elementten yapılmış: "Boynundan asılmış gümüş bir köstek taşırdı."- Y. K. Beyatlı
- gümüş
- Bu elementten yapılmış
- gümüş
- Atom sayısı 47, atom ağırlığı 107.88, yoğunluğu 10.5 olan, 9600 C ye doğru sıvı durumuna geçen, parlak beyaz renkte, kolay işlenir ve tel durumuna gelebilen element. Kısaltması Ag
- gümüş
- Atom sayısı 47, atom ağırlığı 107.88, yoğunluğu 10.5 olan, 9600 C ye doğru sıvı durumuna geçen, parlak beyaz renkte, kolay işlenir ve tel durumuna gelebilen element (simgesi Ag)
- gümüşlemek
- Gümüşün rengini andıran bir renk vermek
- gümüşlemek
- Gümüşle kaplamak veya süslemek